https://sakajournals.org/ojs/index.php/tjmer/issue/feedTürk Yönetim ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi2024-12-30T18:13:09+00:00Berat AKINCIberatakinci@yahoo.comOpen Journal Systems<p>Türk Yönetim ve Ekonomi Dergisi uluslararası hakemli bir dergidir. Türk Yönetim ve Ekonomi Dergisi, İktisadi ve İdari Bilimler bünyesi altındaki bütün bölümlerden teorik ve uygulamalı bilimsel/özgün makaleleri kabul etmektedir.</p>https://sakajournals.org/ojs/index.php/tjmer/article/view/116Atık Yönetimi Stratejisi Olarak “Sıfır Atık Projesi” ve Türkiye’deki Uygulama Örnekleri2024-12-04T11:36:41+00:00Yeter Avşaryetercicek@ksu.edu.tr<p><em>Çevre sorunlarının temel nedeni sayılan nüfus artışı, kentleşme, sanayileşme ve teknolojik gelişmeler gün geçtikçe daha hızla artan bir hal almaktadır. Çevre sorunlarından ilk etapta “kirlenme” olarak bahsedilirken günümüzde bu durumun daha ciddi boyutlara eriştiği görülmektedir. Bunun en belirgin örneklerinden biri de atık miktarlarındaki artışlar olmaktadır. Çevre sorunlarının nedenleri olarak görülen etmenler, üretim ve tüketim alışkanlıklarının değişmesine ve çeşitlenmesine sebep olurken bu durum sonrasında hem atıkların hem de miktarlarının değişmesine ve çeşitlenmesine sebebiyet vermiştir. Akabinde günümüzde tüm dünya ülkeleri atıklarla savaşır hale gelmiştir. Dünyada yaşamın devam edeceği ve üretim ve tüketimin nüfus artışına paralel olarak artacağı hesaba katıldığında atık sorununu çözmeye yönelik girişimlerin de artması zaruri bir durum olmaktadır. Bu noktada son dönemlerde tüm dünyanın atık yönetimi konusunda gündemini meşgul eden “Sıfır Atık Projesi” önemli bir atık yönetim modeli olarak uygulanmaya konulmuştur. Projenin temel mantığı, atıkları daha oluşmasına imkân vermeden önlemek, mümkünse hiç atık oluşturmamak ya da çevreye en az zarar verecek şekilde atık sorununu çözmek olmaktadır. Bunlardan hareketle çalışmanın amacı, son dönemde dünyada oldukça popüler hale gelen sıfır atık projesinin atık sorununu çözme noktasında ne tür işlevler üstlendiğini ve belediyelerin bu projeyi nasıl hayata geçirdiklerini ortaya koymaktır. Bu kapsamda çalışmada, ilk olarak sıfır atık projesi ile ilgili detaylı kavramsal çerçeve sunulmuştur. Akabinde sıfır atık projesinin tarihsel süreci hem dünya hem de Türkiye özelinde incelenmiştir. Son olarak Türkiye’de sıfır atık projesini hayata geçirin belediyelerin uygulamada olan sıfır atık projelerine örnekler verilmiştir. Ayrıca çalışmada sıfır atık projesini uygulamaya geçiren belediyelerin çevresel kirliliğin azalmasında noktasında çevreye büyük katkılar sundukları, geri dönüşüm, yeniden kullanım gibi yöntemlerle yerel ekonomiyi destekleyerek sürdürülebilir kalkınmaya güç kattıkları ve bunu bir yaşam tarzı haline getirerek çevre konusunda bilinçle düzeyini artırdıkları saptanmıştır. </em></p>2024-12-30T00:00:00+00:00Telif Hakkı (c) 2024 Türk Yönetim ve Ekonomi Araştırmaları Dergisihttps://sakajournals.org/ojs/index.php/tjmer/article/view/115Değişen Yönetim Anlayışlarının Kalkınma Planlarına Yansıması2024-12-04T11:31:00+00:00Sadegül Durgunsadegulozcan@ksu.edu.tr<p><em>Bu çalışmanın amacı Türkiye’de kalkınma planlarına yeni kamu yönetimi ve yönetişim yaklaşımlarının ne şekilde yansıdığını ortaya koymaktır. Geleneksel kamu yönetiminin küresel ölçekte meydana gelen değişim ve dönüşümlerle birlikte eksikliklerinin ve yetersizliklerin ortaya çıkmasıyla yeni yönetim anlayışları gündemi meşgul etmeye başlamıştır. Bu bağlamda öncelikle yeni kamu yönetimi, sonrasında ise yönetişim yaklaşımları ortaya çıkmış ve gelişmiştir. Temelde yeni aktörlerin ve yeni ilkelerin yönetim yapısında etkili olması üzerine kurulu olan bu yaklaşımlar ülkelerde çeşitli yollarla yerleştirilmeye çalışılmıştır. Kurumsal yapılanmalar, yasal düzenlemeler bunlardan önemlileridir. Tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de bu bağlamda adımlar atılmıştır. Bu adımlardan birini de ülkede önemli bir yere sahip olan kalkınma planlarında yeni kamu yönetimi ve yönetişim yaklaşımları ile temel ilke ve esasları bağlamındaki hususların yer alması oluşturmuştur. Bu bağlamda çalışma kapsamında doküman analizi yöntemi ile kalkınma planları ele alınmış ve değerlendirilmiştir. Kalkınma planlarında belirli bir gecikme ile birlikte ifade edilen anlayışlar ve ilkelerinin yer aldığı belirtilebilir. </em></p>2024-12-30T00:00:00+00:00Telif Hakkı (c) 2024 Türk Yönetim ve Ekonomi Araştırmaları Dergisihttps://sakajournals.org/ojs/index.php/tjmer/article/view/118Ekonomik Yaptırımlar ve uluslararası Pazarlama: Şirketlerin stratejik Uyum Modelleri ve Uygulamalar2024-12-27T17:49:20+00:00Akin Sagirogluasagiroglu@adiyaman.edu.tr<p>Ekonomik yaptırımlar, devletlerin dış politika aracı olarak kullandığı stratejik bir mekanizmadır. Yaptırımlar, hedef ülkelerin ticari ilişkilerini bozarak şirket faaliyetlerini olumsuz etkiler ve şirketlerin kriz yönetimi için yeni stratejiler geliştirmesini gerektirir. Çalışma, şirketlerin yaptırımlara uyum sağlama süreçlerini inceleyerek operasyonel verimlilik, kaynak yönetimi, hukuki dayanıklılık ve esneklik gibi konulara odaklanmaktadır. Ayrıca, inovasyon, stratejik iş birlikleri ve müşteri odaklı yaklaşımlar gibi yaptırımları aşmaya yönelik yöntemler ele alınmıştır.</p> <p>Şirketler, yaptırımların etkisini azaltmak için operasyonel süreçleri optimize etmek, tedarik zincirlerini çeşitlendirmek, yeni pazarlar keşfetmek ve risk yönetim stratejileri uygulamak gibi yöntemler benimsemiştir. Gelecekte uluslararası yaptırımlarla başa çıkmak için esnek, yenilikçi stratejilerin önemi artmaktadır. Çalışma, yaptırımların ekonomik ve ticari etkilerini ele alırken, şirketlerin sürdürülebilir büyüme sağlaması için öneriler sunmaktadır. Şirketlerin stratejik uyum çabaları, küresel pazarlardaki rekabet avantajlarını korumaları açısından kritik öneme sahiptir.</p>2024-12-30T00:00:00+00:00Telif Hakkı (c) 2024 Türk Yönetim ve Ekonomi Araştırmaları Dergisihttps://sakajournals.org/ojs/index.php/tjmer/article/view/114Moğolistan'ın Gelişimi Ve Çin'e Bağımlılığının Artması2024-12-26T18:51:13+00:00Mehmetali Kasımmkasim@ohu.edu.tr<p><em>Sovyetler Birliği'nin çöküşü Moğolistan'a ekonomik sıkıntıları beraberinde getirmiştir. Ulusal gayri safi yurtiçi hasılası yaklaşık 1/3 oranında düşmüş ve ekonomisi derin bir durgunluğa girmiştir. Ancak bu, Moğolistan'ın siyasi sistemini demokratikleştirmesine ve sosyal planlamaya dayalı ekonomisini piyasaya dayalı liberal bir ekonomiye dönüştürmesine olanak sağlamıştır. 2000'li yılların başında Moğolistan ekonomisi toparlanmış ve o zamandan bu yana hızlı bir ekonomik ilerleme kaydetmiştir. Son 20 yılda, GSYH’si 2004'teki yaklaşık 2 milyar ABD dolarından 2023 sonunda 19,87 milyar ABD dolarının üzerine çıkmıştır. Aynı zamanda kişi başına düşen gelir 785 dolardan 5765 dolara yükselmiştir. Moğolistan yoksulluğunu azaltmış, vatandaşlarının refahını büyük ölçüde artırmış ve üst orta gelirli ülkeler statüne girmeyi başarmıştır. Önemli başarılara rağmen Moğolistan'ın dev komşularla çevrili olması, güvenlik, ticaret ve ekonomi açısından onlara oldukça bağımlı olması ülkenin gelişmesinin sürdürülebilirliği açısından endişeler barındırmaktadır. Rusya'nın etkisi azalmaya devam etse de Moğolistan hâlâ büyük oranda Moskova'nın yakıt ve elektriğine bağımlıdır. Moskova'nın aksine Pekin'in Moğolistan'daki etkisi hızla ve istikrarlı bir şekilde artma eğilimindedir. Günümüzde Çin, Moğolistan'ın genel ticaretinin yarısından fazlasını ve ihracatının %91'inden fazlasını gerçekleştiriyor. Moğolistan’ın bağımlılığının artması onun ilerlemesini dış şoklara karşı savunmasız hale getiriyor.</em></p>2024-12-30T00:00:00+00:00Telif Hakkı (c) 2024 Türk Yönetim ve Ekonomi Araştırmaları Dergisihttps://sakajournals.org/ojs/index.php/tjmer/article/view/113Sosyoekonomik Faktörlerin Sağlık Statüsü Üzerindeki Rolü2024-12-11T12:39:26+00:00Cuma Sungurcumasongur@gmail.com<p><em>Bu çalışmada ülkelerin sosyoekonomik yapılarının (enflasyon, kentleşme, işsizlik ve kişi başı GSMH) sağlık statüsü üzerindeki etkilerinin ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu bağlamda sosyoekonomik göstergeler olarak enflasyon, kentleşme ve işsizlik oranları ile kişi başı GSMH; sağlık statüsü göstergeleri olarak doğuştan beklenen yaşam süresi, anne ölüm oranı ve bebek ölüm hızı kullanılmıştır. İlgili göstergeler Dünya Bankası’nın veri tabanından elde edilmiştir. Toplamda 161 ülke ve özerk yönetim bölgesine ait elde edilen verilerden yola çıkarak SPSS sürüm 25 programı aracılıyla korelasyon (pearsoncorrelation) ve regresyon (çoklu doğrusal) analizi yapılmıştır. Bu bağlamda geliştirilen üç regresyon modelinin ilkinde seçili sosyoekonomik faktörler doğuştan beklenen yaşam süresindeki varyansın %56,2’sini açıklamaktadır. Geliştirilen ikinci regresyon modelinde seçili sosyoekonomik faktörler bebek ölüm hızındaki varyansın %38,5’ini açıklamaktadır. Son olarak geliştirilen üçüncü regresyon modelinde ise seçili sosyoekonomik faktörler anne ölüm oranındaki varyansın %26,3’ünü açıklamaktadır. Elde edilen sonuçlar sosyoekonomik göstergelerin sağlık statüsü üzerinde etkili olduğunu göstermektedir.</em></p>2024-12-30T00:00:00+00:00Telif Hakkı (c) 2024 Türk Yönetim ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi